Al hançeri vur yüreğime vur kanlar fışkırsın sakın fazla derine inme çünkü orada sen varsın...
Bulabilseydim dünyanın en sivri bıçağını saplardım kalbimin en derin köşesine ve akan kanlarla yazardım seni seviyorum diye...!
Bir gün belki mezarıma gelirsin. Hava kararır, şimşek çakar, gök gürler ve benim mezardan bir el çıkar. Sana kefeninin bir parçasını uzatır. Arasında gül vardır ve içinde 'seni unutamadım' yazar.
Hayatta iki gülü sevdim!!! Biri kırmızı diğeri beyaz!!! Sen beni unutursan kırmız gül solsun!!! Ben seni unutursam beyaz gül kefenim olsun!!!
Seni göklere yazdım bulutlar sildi, yerlere yazdım yağmurlar sildi, denizlere yazdım dalgalar sildi, kalbime yazdım orda ebediyen kalacaksın.
Gözlerin dolarsa bir gün, bil ki ben seni anıyorum. Kalbin yanarsa bir gün, bil ki ben ağlıyorum. Bir gün ağlamak gelirse içinden, bil ki ben de yaşamıyorum...!
Dal rüzgarı affetse de kırılmıştır bir kere.
Dünyada iki kör tanıyorum; biri beni görmeyen sen, biri de gözü senden başkasını görmeyen ben.
Benim kalbimi kırmak suya yazı yazmaya benzer, o kalbi tamir etmek ise kayan yıldızı tutmak gibidir. Sen suya yazı yazmayı başardın, şimdi kayan yıldızı bekle..
Sevgiyi göstereceksin, söylemek yetmez. Sevgiyle dokunacaksın, düşünmek yetmez. Sevgi ağzında olacak, gözünde yetmez. Sevgiyi vereceksin gönlünde yetmez...
Sana duyduğum sevginin en ufak zerresini bir başkasına duysaydım onun uğruna feda edebileceğim en değersiz şey canım olurdu...
7 ayrı iklimden 7 çeşit arı getirseler, 7 çeşit arı 7 ayrı çiçeği dolaşsa, 7 ayrı çiçekten 7 çeşit bal yapsa senin kadar tatlı olamaz...
Seni kalbimin en derin hücrelerine koyuyorum sakın avukat tutma çünkü seni çok seviyorum.
Uzaklıklar küçük sevgileri yok eder, büyükleri ise yüceltir tıpkı rüzgarın mumu söndürüp ateşi yükselttiği gibi....
Kocaman okyanusta bir su damlası olmak veya uçsuz bucaksız bir çölde kum tanesi olmak, ama; en önemlisi senin sevgilin olmak....
Ne zaman kör ve sağır bir ressam, düşen gülün resmini kristal zemin üzerine yapabilirse o zaman ben seni unuturum.
Affetmek Allah’a, ağlamak çocuklara mahsustur. Allah olmadığım için affetmeyecek çocuk olmadığım için ağlamayacağım.
Güneşin bile buz tuttuğu yerde eğer bir ışık görürsen, bil ki o benim sana yanan kalbimdir.
Sevgi değer vermesini bilmektir. Sevgi birliktelikten sevinç duymaktır. Sevgi bilinçtir.
Aşk için kan lazım deseler dünyanın atar damarını keser kan bulurum. Yok illa bu kan senin kanın olacak deseler kolumu keser kan bulurum. Eğer bu sevgiye bu aşka değecek isen...
Yağmurlu bir günde sana koşar gelirsem ıslak saçlarımı düzelt... Başımı omzuna yasla nemli dudaklarımı dudaklarına ansızın değdir. Masum ve üzgün bir çocuk gibi konuşursam anla sana muhtacım ver ellerini ellerime, yalanda olsa seni seviyorum de...
Hadi gökyüzünden senin için tuttuğum, üzerine tüm duygularımı yüklediğim, yıldızı al, yüreğimden yüreğine yollar var, hadi benim için uzaklardan bir tebessüm yolla...
Dünyada iki tane gül olsun, biri beyaz biri kırmızı. Kırmızı seni sevmediğim zaman solsun. Beyaz beni sevmediğinde kefenim olsun.
Bir deniz düşün, susuz. Bir insan düşün, mutsuz. Bir gece düşün, uykusuz. Bir bahar düşün, çiçeksiz. Bir gönül düşün, sevgisiz. Bir de beni düşün, sensiz. Seni seviyorum...
Duygular vardır anlatılmayan, sevgiler vardır kelimelere sığmayan, bakışlar vardır insanı ağlatan, insanlar vardır ki asla unutulmayan, işte sende onlardansın!!!
Karanlık gecede önemli değildir yıldızları görmek, gündüzleri yıldızları görebilmek marifet. Aşık olmak önemli değil, bir ömür boyu sevebilmek marifet.
Bulutlara yükledim özlemimi, rüzgarlarla yolladım sevgimi, yağmurlar yağdırdım göz yaşlarımla, küçük melekler gönderdim seni öpmeye geldiler mi?
İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydiler. Hepsi gökteydi. Hepsi parlıyordu. Ama ben seni güneşim seçtim ve bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim.
Seni yıldızlara benzetiyorum, yıldızlar kadar parlak, yıldızlar kadar ulaşılması zorsun ama yıldızlar milyonlarca, sen biganesin...
Bir gün güneşe buz ile adını yazan birisi olursa bil ki seni benden daha çok seviyor.
İskelemin ayağındaki balıklar getirdi haberini, dediler ki 'Bir deniz kızı haber uçurdu sana' inanamadım, gökyüzüne baktım; martılar gülümsedi bana!
Umut yazıyorum bir kır çiçeğinin taç yaprağına. Nice soğuklara dayanıyordu bir sözünle kırılıverir diye korkuyorum...
Benim için insanlar ikiye ayrılır, sevdiklerim ve diğerleri. Sevdiğim insanlar da ikiye ayrılır, çok sevdiklerim ve diğerleri. Çok sevdiğim insanlar da ikiye ayrılır, sen ve diğerleri.
Kocaman okyanusta bir su damlası olmak veya uçsuz bucaksız bir çölde kum tanesi olmak, ama, en önemlisi senin sevgilin olmak...
Hani gözler vardır, sözleri anlatır... hani sözler vardır, gözleri ağlatır... bir de sevgi vardır, seni... yalnız seni anlatır...
Yarı dalgalı olmamalı deniz, ya kudurmalı, ya durulmalı, ya sonuna kadar batmalı. Hançer kınında kalmamalı, yarı sevdalı olmamalı gönül, sevdi mi ölümüne sevmeli...
Güller içinde geçse de ömrüm senin üstüne gül koklamam gülüm. Seni koklamaksa ölüm. Sen buna değersin gülüm.
Seni ne kadar sevdiğimi bilmek istersen gökyüzündeki yıldızları saaaaay.
Gözlerinden süzülen bir damla yaş olmak isterdim. Gözlerinden doğup, yanaklarından süzülüp, dudaklarında ölmek için...
.
